BEYNİNİZ SABİT BİR ORGAN DEĞİLDİR:
“BEYİN YAPINIZI VE BEYNİNİZİN ÇALIŞMA ŞEKLİNİ DEĞİŞTİREBİLİRSİNİZ!”

Mutlu olmak kader değil, herkesin hakkı olan bir seçenektir. 

Ne zaman 2012-2014 arası yıllarıma gitsem, bu dönemin yaşamımda ne kadar güçlü dönüşümler başlattığını bir kez daha fark ediyorum. Önemli olan karar vermemdi... Öğrenmeye karar vermem, daha iyi olmaya, daha sağlıklı ve daha dengede olmaya ve daha mutlu yaşamaya karar vermem... Ve ben bu kararları alarak yaşamımda yepyeni ve çok heyecanlı kapılar açmaya başlamıştım. 

Yıllar boyunca edindiğim alışkanlıklarıma zorlanmadan hatta büyük bir keyifle yenilerini ekliyor ve eski alışkanlıklarımı yenileriyle değiştiriyordum.

Chopra Center’daki misafir hocalarımızdan Prof. Rudolph Tanzi beynimizin sadece bedenimizin değil, yaşamımızın bilgisayarı olduğunu ve bu bilgisayara yüklenecek programların tamamen bizim seçimlerimizden oluştuğunu söylemişti. Yani beynimizin çalışma şeklini değiştirerek, hayatımızın akışını da değiştirebilirdik. 

Eğer sürekli hayatımızla ilgili yakınıyor, şikayet ediyor ve mutsuz oluyorsak bundan sadece biz sorumluyduk, beynimiz değil. Eğer canımız sürekli işlenmiş şeker veya karbonhidrat veya paketlenmiş gıdalar istiyorsa, bundan beynimiz değil biz sorumluyduk; evet beyin alışkanlık edindiği şeker vb. almak için bedene farklı yollar ile sinyal gönderiyordu ama yaşadığımız her an ona yeni davranış kalıplarını öğretme özgür iradesine sahip olarak, bu doğrultuda insiyatif kullanmıyorsak bundan beynimiz değil, biz sorumluyduk. 

Beynimiz bizi değil, biz beynimizi yönetmeliydik.

Vedik bilgilere göre de yaratılışımızın en büyük nedenlerinden biri buydu. Beynimizi hayallerimiz doğrultusunda programlayarak, sonsuz olasılıklar alanına yelken açıp, daha önce deneyimlenmemiş olanları deneyimleme şansını yaratmak…

İşte “Hayatınızın, Fiziksel ve Zihinsel Sağlığınızın Sorumluluğunu Elinize Alın!” dediğimde kısaca bundan bahsediyordum.

Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesinde Nöroloji Profesörü olan ve aynı zamanda Harvard Üniversitesine bağlı bulunan Massachusetts General Hastanesi’nde “Genetik ve Yaşlanma Araştırmaları Birimi” Başkanlığını yürüten Dr. Rudolph Tanzi meditasyon konulu derslerimize girince önce hiçbir anlam verememiştim. Meditasyon yapan beynin anatomisini anlatmaya başladığında ise açıkçası çok şaşırmıştım.

Bu bilgiler ile ilk defa karşılaşıyordum ve benim hayata bakış açımı değiştirecek ölçüde etkilenmiştim. Hele bir gün şu anda 83 yaşında olan ünlü fizikçi Russell Targ da misafir konuşmacı olarak Dr. Deepak Chopra ve Dr. RudolphTanzi ile birlikte derse katıldığında, üçü arasında 2 saat boyunca süren İnsan Beyninin Sonsuz Yaratıcılığı ve Potansiyeli söyleşisi üstüne, çocukken izlediğim psişik temalı korku filmlerindeki senaryoların gerçek olaylardan ilham alınarak senaryolaştırıldığını öğrenmiş ve ne düşüneceğimi tam anlamıyla şaşırmıştım.

Russell Targ lazer ve lazer uygulamalarının geliştirilmesinde öncülük yapmış olan bir fizikçiydi ve 1972 yılında, olayların içinde bulunmadan uzaktan izleme/duru görü konusundaki psişik yeteneklerin araştırılarak, geliştirilmesine yönelik olarak kurulan Stanford Araştırma Enstitüsünün de (SRI) eş kurucularındandı. Bu konuda pek çok kitabı da olan Russell Targ’ın hayatındaki bence en heyecanlı bölüm ise soğuk savaş esnasında CIA için, KGB girişimlerini beyin gücü ile izleyerek, raporlamak üzere çalışmış olmasıydı. Ve bu söyleşi dersinde öğrendiğimiz şey şuydu: 

Beynimiz istediğimiz doğrultuda ve derinlikte eğitilebilir ve ona yeni yetenekler kazandırılabilir.

Beyin Nöro-plastisitesi Nedir?
Nöroplastisite merkezi sinir sisteminin çevresel değişimlere uyum gösterebilme yeteneğidir. Beyin nöroplastisitesi beynin öğrenme, unutma ve hatırlama yeteneklerine işaret ederek, beyindeki nöronlar ve oluşturdukları sinapsların vücudun içinden ve dışından gelen uyaranlara bağlı olarak gösterdikleri yapısal ve işlevsel değişiklikleri kapsar.
Meditasyon ve çeşitli farkındalık yükseltici egzersizler uygulayarak beyninizin çalışma şeklini değiştirebilir ve onu güçlendirebilirsiniz. Harvard Tıp Fakültesi, Massachusetts Institute of Technology, Yale Üniversitesi, Massachusettes  General Hospital’a bağlı olan "Benson-Henry Beden ve Zihin Tıbbı Enstitüsü" gibi bilim dünyasındaki önemli kurumlarca yapılan klinik araştırmaların birçoğu, özellikle düzenli meditasyon yapan kişilerde beyinde nöro-plastisite değişimini kanıtlayan araştırmalardır. Bu araştırmalara göre düzenli meditasyon ile beyindeki nöronların birbirleri ile bağlantı şekilleri çoğalmakta ve sağ ve sol beyin lobu arasındaki sinaptik bağlantı ilişkisi hızlı bir değişim göstermektedir. Bununla beraber beynin kimyası da değişmektedir.